SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’S-SİYAM

<< 1660 >>

DEVAM: 9- İKİ BAYRAM AYLARI HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن عمر المقري. حَدَّثَنَا إِسْحَاق بْن عيسى. حَدَّثَنَا حماد بْن زيد، عَن أيوب، عَن مُحَمَّد بْن سيرين، عَن أبي هُرَيْرَة؛ قَالَ:

 - قال رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ: ((الفطر يوم تفطرون، والأضحى يوم تضحون)).

 

Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Fıtır (Ramazan bayramı) günü iftar ettiğiniz gündür. Kurban (bayramı) günü kurbanı kestiğiniz gündür.»

 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, Tirmizi ve Darekutni de bu hadisi rivayet etmişlerdir.

Ebu Davud ve Darekutni'nin hadis metni daha uzundur.

 

AÇIKLAMA: Tirmizi'nin rivayetindeki hadis metni mealen şöyledir: «Ramazan orucu oruç tuttuğunuz günde (başlamış) olur. Fıtır (bayramı) iftar ettiğiniz gündür. Kurban (bayramı) günü kurban kestiğiniz gündür.»

 

Tirmizi: 'İlim ehlinin bazısı bu hadisi şöyle yorumlamıştır: Yani Ramazan orucuna başlamak ve Ramazan bayramını yapmak; cemaatla ve halkın büyük çoğunluğuyla beraber olmalıdır,' demiştir ..

 

EI-Menhel yazarının dediğine göre bazı alimler: Hadisten maksad şudur, demişlerdir: Hadis, şek gününde orucun tutulamayacağına işarettir. Çünkü şek günü, halkın Ramazan orucuna başladığı gün değildir. Ve ikinci işaret, Şevval hilalini görüp her hangi bir sebeple şahitliği reddedilen kişinin, hilali gördü diye orucu bırakmamasınadır. Çünkü halk o gün iftar etmemiştir.

 

Sindi: de: Hadisin açık olan manası; Ramazan bayramı ve Kurban bayramı günlerinin tayin ve tesbiti hususunda kişilerin müdahale yetkisi yoktur. Kişiler, cemaattan ve halkın büyük çoğunluğundan ayrılarak kendi kendilerine hareket edemezler. Bu günlerin tayin ve tesbit yetkisi, devlet yetkilisine ve İslam cemaatına aittir. Fertler, devlet yetkilisine ve cemaata uymak zorundadırlar.

 

Hattabi şöyle demiştir: Hadisten maksad; ictihadla yapılacak hususlarda İslam cemaatının ictihada dayanarak yaptıkları. ibadetlerden dolayı muahaze edilemeyeceklerini bildirmektir. Şu halde bir bölge halkı Şevval hilalini olanca güçleriyle gözetledikleri halde ancak otuzuncu günden sonra hilali görebildikleri ve dolayısıyla otuz gün oruç tuttuktan sonra o yılki Ramazan'ın yirmidokuz gün olduğu sabit olursa, onların oruçları ve bayramları geçerlidir. Herhangi bir vebal altında kalmış. olmazlar. Keza hac ibadetinde, Arefe günü tesbitinde hata ettikleri zaman Arafat dağındaki vakfeyi iade etmeleri gerekmez. Kestikleri kurbanlar kafidir. Bu hüküm, Allah tarafından ihsan edilen bir kolaylık ve kullarına bir şefkattır, demiştir.